KURUMSAL
SON DUYURULAR
FİKİR EMANET VE SANCAK DERNEĞİ OLAĞANÜSTÜ SEÇİMLİ GENEL KURULU ÇAĞRISI
04 Ekim 2025
Dr. Rıza Nur'un HAYAT VE HATIRATIM isimli eseri
04 Haziran 2025
BAKIRKÖY ADLİYESİNDE FESDER OLARAK KATILIM GÖSTERDİĞİMİZ BERAATLA SONUÇLANAN 5816 DAVASI
15 Nisan 2025
5 Nisan Dünya Avukatlar Günü Münasebetiyle
05 Nisan 2025
Dernek başkanı Hatice BOZDEMİR " Devletimizin Yanındayız" mesajı
26 Mart 2025
Akman Akar Yazarın Tüm Yazıları
ZİHİN HARİTALARI: Coğrafyadan Bilince Çizilen Sınırlar
Birinci Dünya Savaşı, sadece imparatorlukları dağıtan ve yeni devletler kurduran bir savaş değildi; aynı zamanda zihinleri, ufukları ve bilinçleri yeniden şekillendiren büyük bir kırılma noktasıydı. Bugün üzerinde yaşadığımız coğrafya, masa başında cetvellerle çizilen sınırların mirasıdır. Ancak bu sınırlar yalnızca toprakları bölmedi; asıl tahribatı, insanların zihinlerinde ve kalplerinde yaptı.
Haritalar ve Zihinler
Müslüman coğrafyası, savaşın ardından işgal edildi ve haritalarla bölündü. Fakat bu haritalar sadece topraklara değil, aynı zamanda bilinçlere de kazındı. Dar sınırlar, dar ufuklar doğurdu. Ümmetin ortak coğrafyası parçalanırken, ortak bilinç de unutturuldu.
Daraltılan Ufuklar
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, “Edirne-Kars arası” sınırları aynı zamanda zihinsel bir hapishaneye dönüştü. Büyük bir medeniyetin evlatları, tarihlerinden koparılarak dar bir coğrafyaya sıkıştırıldı. Sığ zihinler, dar ufuklar ve parçalanmış bilinçler, dış müdahalelerin önünü açtı. Böylece bu topraklarda “rahat ameliyat” yapılabilir hale gelindi.
Zihinlere Çizilen Haritalar
Savaş sonrası coğrafyayı bölen İngiliz ve Fransızların, zihinleri bölmeden bu sınırları koruyamayacağını anlamak gerekir. Önce bilinç hedef alındı; ümmet şuuru silindi, kardeşlik duygusu törpülendi. Zihinlere çizilen görünmez haritalar, coğrafyayı bölen somut haritalardan çok daha kalıcı oldu.
Kukla Rejimler ve Zihin Mühendisliği
Topraklardaki sınırları “İngiliz uzmanlar” çizdi. Ancak zihinlerdeki sınırları, onların eliyle kurulan kukla rejimler şekillendirdi. Eğitim sistemleri, ideolojik aygıtlar ve yapay milliyetçiliklerle toplumlar tarihlerinden koparıldı. Böylece sadece devletler kurulmadı; zihinsel duvarlar da örüldü. Asıl kayıp toprakların daralması değil, bilinçlerin esaret altına alınmasıydı.
Sınırları Aşan Şuur
Beynine, ruhuna ve bilincine sömürgeciler tarafından harita çizilmemiş insan için;
• İstanbul ile Filistin, • Konya ile Şam,
• Bursa ile Bosna,
• Diyarbakır ile Doğu Türkistan,
• Trabzon ile Çeçenistan,
• Kocaeli ile Bağdat,
• Ankara ile Hicaz arasında hiçbir fark yoktur.
Bu şehirler aynı coğrafyanın, aynı tarihin ve aynı ümmetin parçalarıdır. Zihinlere çizilen yapay sınırlar yıkıldığında, hakiki kardeşlik ufku yeniden doğar.
⸻
Sonuç olarak toparlamak gerekirse Bugün asıl mesele, masa başında cetvelle çizilen sınırlar değil, bilinçlerimize gizlice kazınan haritalardır. Bu haritalar kavranmadıkça, gerçek özgürlük ve hakiki birlik mümkün olmayacaktır. Coğrafi haritaların yeniden şekillenmesinden önce, zihinsel haritaların sökülüp atılması gerekir. Çünkü asıl hedef, daima zihinler olmuştur.

